CHP: Seferberlik ve Savaş Hali Kanunu insan hak ve özgürlükleri çerçevesinde güncellenmeli
ANKARA – CHP Milli Savunma Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, daha önce Bakanlar Kurulu kararıyla alınan seferberlik ve savaş ilanı kararının Cumhurbaşkanı tarafından alınabilmesine ilişkin yönetmeliği değerlendirdi.
Düzenlemenin 1980’lerin başındaki Türkiye gerçekliği içerisinde hazırlanmış bir kanun maddesine dayanarak yapıldığını ifade eden Bağcıoğlu, “Temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasına imkan tanıyan bir yönetmelik güncellemesi yapılmasının uygun bir yaklaşım olmadığı değerlendirilmektedir” dedi.
Yeni anayasa tartışmalarıyla birlikte sıkça dillendirilen ‘Yürürlükteki anayasanın darbe döneminin bir ürünü olduğu’na ilişkin söylemleri hatırlatan Bağcıoğlu, aynı dönemin ürünü olan bir kanun ve ilgili maddeleri çerçevesinde bir yönetmelik güncellemesi yapılmasının da ayrıca düşünülmesi gerektiğini ifade etti.
JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI, KIZILAY İLE AYNI STATÜDE DEĞERLENDİRİLECEK
Yeni yönetmelikteki Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın görev, yetki ve sorumluklarına ilişkin düzenlemeye de değinen Bağcıoğlu, şu ifadeleri kullandı: “Yeni yönetmelikte bahse konu komutanlıklardan belirlenecek bölümlerinin ilgili kuvvet komutanlıklarının emrine girmesi ve barış durumunda bu birlikler ile ilgili yapılacak hazırlık ve düzenlemelerin kurumlar arasında yapılacak protokol ile belirlenmesi öngörülmektedir. Böylece Jandarma Genel Komutanlığı ile Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın; AFAD, Kızılay veya bakanlıkların ilgili birimleri ile aynı durumda değerlendirilmesi gibi bir sorun karşımıza çıkarmaktadır. Hâlbuki bu iki komutanlık her ne kadar kolluk görevi icra ediyor ve İçişleri Bakanlığı’na bağlı olarak görev yapıyor olsa da seferberlik ilanına esas teşkil eden bir savaş durumunda süratli bir şekilde Kara Kuvvetleri ve Deniz Kuvvetleri Komutanlıkları’nın emrine girebilecek imkân ve kabiliyette iki kritik komutanlıktır. Bu nedenle bahse konu iki komutanlığı diğer kamu kurum ve kuruluşları ile aynı statüde değerlendirmenin ve bu iki komutanlığın Millî Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve ilgili kuvvet komutanlıkları ile olan ilişkilerini bir protokolün çerçevesini çizeceği bir duruma indirgemenin büyük bir hata olacağı düşünülmektedir.”
Bağcıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“1980 darbe dönemi ürünü olan ve 1983 yılında yürürlüğe giren 2941 sayılı ‘Seferberlik ve Savaş Hali Kanunu’nun günümüz insan hak ve özgürlükleri çerçevesinde güncellenmesinin ve bu güncelleme neticesinde yönetmeliğin tekrar gözden geçirilmesinin; Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı’nın yönetmelikte yer alan görev, yetki ve sorumluluklarının yürürlükten kalkan tüzük esasları çerçevesinde yeniden tanımlanmasının hayati önemi haiz olduğu değerlendirilmektedir.”
(HABER MERKEZİ)